Fransa’da kurduğu yardım derneği ile Türkiye’deki ihtiyaç sahiplerinin umudu olmaya çalışan Dilek Arca büromuzu ziyaret etti. Covid-19 salgınının arefesinde başladığı yardımları salgın boyunca hızlandıran Arca, kimsesiz ve ihtiyaç sahiplerinin imdadına neden koştuğunu « Ne zaman bir çocuk üşüse, yüreğime bir hançer saplanır » sözleriyle açıkladı.
30 yıldan bu yana Fransa’da yaşayan, 15 yıldan bu yana düğün sektöründe fotoğrafçılık yapan, bir çocuk annesi Dilek Arca ile bir süreden bu yana Türkiye’de ihtiyaç sahiplerine yönelik yaptığı yardımları konuştuk.
Covid-19 salgınından hemen önce başladığı yardımlarına, yaklaşık bir buçuk yıl önce kurduğu Le Don de l’Espoir « Umudun Bağışı » adlı derneğiyle sürdürüyor.
Sosyal medya hesaplarında oluşturduğu ağ sayesinde yardımseverlerin katkılarıyla Türkiye’de tespit ettiği ihtiyaç sahiplerine umut olan Arca, ileriki dönemlerde daha kapsamlı bir kurum ile daha geniş ölçekte, daha fazla insana yardım eli uzatmayı umut ediyor.
Öncelikle kimdir bu iyilik meleği olarak anılan Dilek Arca
« Fransa’da yaşıyorum. Fotoğraf sanatçısıyım. Yaklaşık 3 yıldan bu yana yardım işleriyle ilgileniyorum. 17 yaşında bir oğlum var. »
Başkalarına yardım etme arzusu nasıl doğdu?
« Aslında içimde hep yardım etme isteği vardı ve zaman zaman çevremdeki ihtiyacı olan insanlara yardım ediyordum. Ancak yaşadığım bir olay beni çok etkiledi. Bundan 3 yıl önce oğlumu okula götürdüğüm soğuk bir günde kolsuz ve yazlık elbiselerle gelen bir çocuk gördüm. Yağmur yağıyordu ve hava aşırı derecede soğuktu. Aynı çocuğu, aynı durumda bir kaç gün içinde birçok defa görünce oğluma kim olduğunu, neden kışlık elbise giymediğini sordum. Oğlum, ailesinin maddi durumunun iyi olmadığını, çok yoksul olduğunu ve çocuğun okula sürekli böyle geldiğini söyledi. Kendimi çok kötü hissettim. Sonuçta ben de bir anneyim. Çocuk için kışlık elbiseler aldım. Ancak büyük bir sorunla karşılaştım: Nasıl yapmalıyım ki çocuğun gururunu incitmeyeyim diye kendi kendime sorup durdum. Önce oğluma vermesini önerdim. Oğlum da aynı gerekçelerle vermeye yanaşmadı.
Instagram’da durumu anlatan bir hikaye paylaştım. Binlerce insan fikir beyan etti. Bazı önerilerini dikkate alarak okul müdürüyle görüştüm ve sanki okul yardım ediyormuş gibi çocuğa elbiseleri ulaştırdım.
Instagram üzerinden yaptığım paylaşımdan sonra bana çok mesaj geldi. Yardım etmek isteyen ancak bu konuda başvuracakları dürüst ve güvenilir kurum ve insan tanımayan çok insan benden fikir istedi.
Yardım etmeyi isteyen insan sayısı beni şaşırttı. Çok etkilendim. Bu olaydan sonra ciddi ciddi düşünmeye başladım. Yaşadığımız bu dünyada yardıma ihtiyacı olan çok insan var ve yardım edebilecek insanlar çok çaba harcamıyor. Türkiye’den geldiğim için ister istemez yardım için orayı seçtim. »
İhtiyaç sahiplerine yardım etmek için gerekli kaynağı oluşturabileceğine Instagram’da yaptığın paylaşımdan sonra mı inandın?
Evet. Benim Instagram üzerinde bir kitlem var. Yaklaşık 40 bin takipçim var. Çektiğim halayları paylaşıyorum. İnsanlar çok beğeniyor ve halaylarımı hayranlıkla izliyor. Okuldaki çocuk ile ilgili yaptığım paylaşımdan sonra gelen olumlu tepkiler motivasyon sağladı üzerimde. Neden bu ilgiyi daha farklı bir yöne çekmeyeyim diye düşündüm ve projelerimi paylaştım. İnsanlardan yardım sözleri gelmeye başlayınca, ilk kampanyamı başlattım ve yardım için kullanacak parayı sağlayınca biletimi alıp Türkiye’ye gittim. »
İlk olarak hangi şehire gittin?
« İlk kampanyamı tamamladıktan sonra Mardin’e gittim. Orada yardıma muhtaç insanları tespit edip yardımlarımı sundum. Erzak yardımı, kurban kesimi gibi. Bir de ilk ev projesini orada başlattım. 6 çocuklu dul bir kadına ev yapma projesini başlattım. Yaklaşık bir ay kaldım. Gördüğüm manzara beni çok etkiledi. Ve orada bundan sonra yardımları daha da arttırmaya karar verdim. Fransa’ya döndükten bir süre sonra Covid-19 salgını geldi. Ancak ben dinlemedim salgını, yasaklar döneminde bile sık sık Türkiye’ye gitmeye devam ettim. »
Peki yardıma ihtiyacı olan insanları nasıl tespit ediyorsun?
« Bir şehir, bir kasaba veya bir köy. Oraların mülki amirleriyle görüşüyorum. Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı veya Muhtar. Onlardan gerçekten ihtiyacı olan, ama gerçekten mağdur olan insanların listesini istiyorum. Sonra verilen listede bulunan herkesi ziyaret ediyorum. Ancak ilk ziyarette mutlaka erzak çantası hazırlıyorum. Elim boş gitmemek için bu paketleri hazırlıyorum. İlk yardımı yaparken, insanları gözlemliyorum. Bu kez en fazla ihtiyaç sahiplerini ayırıyorum. İntiiaçlarına göre yardım paketleri hazırlıyorum. Bu ev tadilatı olabilir, sağlık masraflarının karşılanması olabilir, sıfırdan ev yapımı olabilir. Duruma göre değişiyor. »
Türkiye’nin en çok hangi bölgelerini ziyaret ediyorsun?
« Güneydoğu, Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerini ziyaret ettim. Ama İstanbul’da da, Ankara’da da yardım ettiğim aileler oldu. Son ziyaretim Karadeniz bölgesine yaptım ve 150 aileyi ziyaret ettim. En son gittiğim Ordu’nun kırsal kesimlerinde ilk yardımları yaptığım sırada tespit ettiğim 5 ailenin evlerinin tadilatlarını bitirmek üzereyim. Orada tespit ettiğim ve çadırda yaşayan bir çift var. Kimsesiz bir aile. 1500 metre rakımlık yerde çadırda kalıyorlar. Onlar için ev inşaatı başlattım ve devam ediyor. Bu yaz için Urfa’ya gideceğim. Evinin önünde oynarken Suriye tarafından gelen kör bir kurşunla felç olmuş bir aileye yardım edeceğim. Evleri tam anlamıyla virane olmuş durumda. Baba ile çocuk Afyon’da hastanedeler. Anne Urfa’da. Kapsamlı bir yardım projesi.
Özellikle aşırı soğukların yaşandığı bölgelerde kış aylarında ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarını giydiriyorum. Türkiye’nin birçok kırsal kesiminde tespit ettiğim çocuklar var. Dediğim gibi, hayatım boyunca hep başkalarına yardım etmeye çalıştım. Ne zaman bir çocuk üşüse, yüreğime bir hançer saplanır. Hiçbir çocuk üşümemeli. »
Yukarıda kurban kestiğini söyledin. Neden kurban kesimi?
« Burada yaşayan birçok yardım sever, kurbanlarını Türkiye’de kestirmek için bana başvurdu. Onların arzusunu yerine getiriyorum. Gittiğim yerlerde kurbanları kesip, ihtiyaç sahiplerine kendi ellerimle dağıtıyorum. »
Ev projelerinden bahsettin! Kaç ev yaptın şu ana kadar?
« Sıfırdan başladığımız 4 evi bitirmek üzereyiz. 9 adet evin de tadilatını yaptık. Tadilat derken, sıfırdan yapsaydık belki daha kolay olurdu. Sadece duvarları olan, var olan duvarlarda da büyük çatlaklar olan, çatısı çökmüş, kapı penceresi olmayan evlerden bahsediyorum. Tespit ettiğimiz bu tür evleri elimden geldikçe yaşanılır hale getirmeyeceksiniz çalışıyorum. »
Peki gelen yardımlar yetiyor mu?
« Hayır. Bu yüzden tadilat ve inşaat uzun sürüyor. Ben kendi bilet ve masraflarımı kendi cebimden karşılıyorum. Ancak tadilat ve inşaat için gelen yardımları kullanıyorum. Ama gelen yardımlar projeleri kısa sürede bitirmeme imkan vermiyor. »
İnternet üzerinden gelen yardım isteklerine cevap veriyor musun?
« Hayır. Benim yardım ettiğim insanların akıllı telefonları bile yok. Kaldı ki internet üzerinden gelen yardım isteklerinin çoğu sahte. Bu yüzden kesinlikle dikkatte almıyorum. Bu üç yıl boyunca gerçekten ihtiyacı olan, mağdur insanların asla yardım istemediklerini öğrendim. Dışardan yardım teklifi gelmedikçe bu insanlar yardım istemiyor »
Türkiye’deki yoksulluk durumu hakkında ne söyleyebilirsin?
« Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de herşey zamlandı. Şunu söyleyebilirim ki, üç yıl öncesine göre yoksulluk çok daha yüksek. İhtiyac sahibi insan sayısında büyük artış var. »
Yardım ederken hangi kriterleri göz önüne alıyorsun?
« Şu kadarını söyleyeyim: Yardım eden insanları seçerken geçinme zorluğu çeken insanları değil, hiçbir şeyleri olmayan insanları seçiyorum. Hiçbir şey derken, gerçekten hiçbir şeyleri olmayanlar »
Derneğin için neden « Umuda Bağış » ismini kullandın?
Türkiye’ye geliş gidişlerde bu işi sadece Dilek Arca olarak değil, bir kurum adı altında yapmam gerektiğini anladım. Bürokratik ve mali konularda daha kolay oluyor. Sonuçta ben birilerine umut oluyorum. Madem ihtiyac sahiplerinin ihtiyaçlarını giderecek umudu veriyorum ve madem bu yardımları gelen bağışlarla yapıyorum bu yüzden derneğimin isminde Umut ve Bağış kelimelerinin bulunmasını istedim. »
İlk Instagram paylaşımından sonra geçen süre içinde takipçilerinin sana tepkisi ne oldu?
Çok desteklerini gördüm. Hem manevi yönden hem de yaptıkları yardımlarla. Yaptığım tüm yardımların görüntülerini paylaşıyorum. Bunu yapmamın sebebi yardım eden insanlara ‘Bakın yardımlarınız gerçekten sahiplerine ulaştı’ demek içindir. Bu yüzden insanlar bana güveniyor. Ve sayıları her geçen gün biraz daha arttıyor. »
Bundan sonraki projen?
«Derneğimi kurduktan sonra daha fazla yardım etme imkanı buldum. Şimdi daha büyük, belki bir vakıf gibi daha kapsamlı bir kurum ile daha büyük projeleri gerçekleştirmek istiyorum »